EKONOMİ BİLİMİ NEDİR?
Bilindiği gibi ekonomi
bilimi; kıt kaynaklarla sınırsız insan ihtiyaçlarının sürekli şekilde ve en
yüksek düzeyde karşılanmasına yönelik eylemlerin tümü olarak tanımlanabilir. Bu
tanımdaki kıtlık iktisadi anlamda mal ve hizmetlerin insanların tüm
ihtiyaçlarını karşılayacak kadar fazla olmamasıdır. Dolayısıyla sınırlı kaynaklarla
sınırsız ihtiyaçların giderilmesi söz konusudur. Ekonomide iki taraf vardır.
Bunlar üretici firmaların oluşturduğu üretim cephesi ve hane halklarının
oluşturduğu tüketim cephesidir.
Dışa kapalı, devletin olmadığı bir ekonomik
modelde bu iki kesim birbiriyle etkileşim halindedir. Hane halkları
yaşantılarını sürdürebilmek için üretici firmalardan mal ve hizmet talep
ederler. Üretici firmalar da talebi karşılayabilmek için karşılığında faktör
talebinde bulunurlar. Hane halkları, üretici firmalara üretim faktörü olarak
emek arzında bulunurlar.
Üretici firmalar mal ve hizmetleri üreterek nihai
tüketicilere sunarlar. Bu karşılıklı etkileşim ekonominin temel çalışma
şeklidir. Dengeler bilimi olarak da tanımlayabileceğimiz ekonomi biliminde,
tüketim ve üretim cephesindeki arz talep dengeleri bir anda bozulduğunda
dengesizlik ortaya çıkar. Günümüzde söz konusu dengesizlik genelde talebin
arzdan büyük olması şeklinde, arz yetersizliği olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu
dengesizliğin giderilmesi ekonomilerde üç şekilde olabilir. Bunlar;
1-
Yatırımların arttırılarak ekonomide üretim
kapasitesinin genişletilmesi
2-
Ekonomide varsa atıl kapasitenin değerlendirilmesi
3-
Verimliliğin arttırılması
şeklindedir.
Genelde gelişmekte olan
ülke ekonomileri için mali yetersizlikler nedeniyle üretim kapasitesinin
genişletilmesi başlı başına bir sorundur. Ekonomi tam kapasite veya tama yakın
çalıştığı için atıl kapasite de yoktur. Dolayısıyla üretimi arttırmanın tek
yolu; aynı girdi miktarı ile daha fazla çıktı ya da girdi miktarındaki değişmeden
daha fazla miktarda çıktı elde etmek anlamına gelen verimlilik artışları
olmaktadır.
Gerek gelişmekte gerekse gelişmiş ülke ekonomileri için verimlilik
firma ve ekonomi bazında ekonomik kalkınmanın temelini oluşturmaktadır. Burada
da tüm insanlar için önemli verimlilik konusu incelenmekte, verimliliğin tanımı
yapılarak ilişkili olduğu kavramlar açıklanmakta, verimlilik ölçme yöntemleri
özetlenerek verimliliğin tarihsel gelişimine değinilmektedir.
Yorumlar
Yorum Gönder